Dilek Taşı

Dördüncü dağın eteğinde mahsur kalan bir Abaze genci, kuş uçmaz ve kervan geçmez mahsur kaldığı yerden nasıl kurtulacağını bir taşın etrafında dönerek kara kara düşünüyormuş. Günler günleri kovalamış fakat Abaze genci hala bir kaçış yolu bulamamış. Ümidini iyice yitirmeye başlamışken o sırada dördüncü dağın eteğinden bir Kabardey atlısının geçeceği tutmasın mı! Kendisinden uzakta duran insanı fark eden Kabardey atlısı, kuş uçmaz kervan geçmez bu yerde bu kişi ne yapıyor diye meraklanıp Abaze gencini izlemeye başlamış. Bir süre sonra merakını gidermeye karar veren Kabardey atlısı Abaze gencine yaklaşmış.

Hayır olsun Nıbjow, kuş uçmaz kervan geçmez bu yerde bir başına ne yapıyorsun diye soru sormuş. Kabardey atlısını gören Abaze birden sevinmiş fakat sevincini hiç belli etmeden aklına bir kurnazlık düşmüş, dilek tutuyorum demiş. Kabardey atlısı, atının üzerinde gerinmiş ve nasıl bir işmiş ki bu bir başına burada dilek tutuyorsun diyerek yeniden soru sormuş. Bak demiş Abaze genci, bu taşı görüyorsun değil mi, işte bu dilek taşı demiş. Kabardey atlısının hiç bir şey anlayamadığını fark ederek sözüne devam etmiş; Bu taşın etrafında dönerek dileğimi tutuyorum ve gerçekleşiyor demiş. Kabardey atlısının ilgisi tamamen Abaze gencinin dediklerine yoğunlaşmış, peki dileğin kabul oldu mu diye sormuş. Abaze genci oldu sayılır diyerek cevap vermiş. Kabardey atlısı bu söz üzerine çok heyecanlanmış ve rica ederek bir dilekte kendisinin tutması için müsaade istemiş. Abaze genci biraz mırın kırın ettikten sonra ricayı kırmamış ve müsaade vermiş. Kabardey atından inip koşumları Abazeye uzatmış ve taşın etrafında dönerek dileğini mırıldamaya başlamış, birden merakı yine ağır basıp Abaze gencine dönmüş, Nıbjow wollahi senin dileğin neydi çok merak ettim, bana söylermisin demiş.

Abaze bir sıçrayışta atın üzerine çıkmış ve şu Allah’ın unuttuğu kuş uçmaz kervan geçmez yerden kurtulmak için bir at istemiştim diyerek atı dört nala sürmeye başlamış.